5 Şubat 2008 Salı

ANILAR KİTABI - 8. BÖLÜM 7. ANLATI

Ahmat El Kabar bir gün zikiri pat diye durdurdu. Bağırışı huşuya varmış müritlerinin yüreklerini büzüvermiş, korku dolu yüzlere bir demet hayret kondurmuştu. “Hepiniz yanınızdakinin suratına tükürün,” dedi sert bir tonda.
Öylesine bir inanç vardı ki sesinde herkes onu dinledi. Hatta abartanlar da oldu isteneni. İkinci emir geldiğinde balgamlı suratlarını büyük ustaya çevirdiler. Ahmat El Kabar şimdi de öpüşmelerini istiyordu. Akıllarında en ufak bir şüphe uyanmadı. Öpüştüler uzun uzun. Sonra usta dedi ki “Tokatlayın ulan birbirinizi.”
Bir an durdular inanamayarak. Ama haykırışla bir daha yinelenince emir, tokatlar gırla gitti. Şak şuk sesleri holdingin ikinci katından dışarı taşıyordu. Ve ansızın yere attı kendini usta. Ayaklarıyla havayı döverek bir süre haykırıp kendine vurdu. Müritleri de onu taklit ettiler hemen. Ustalarıyla da ayağa kalktılar beş dakika sonra. Onun gibi soyunup sokağa attılar kendilerini ve çırılçıplak koşturup Ortaköy’e geldiler.
Durdu Ahmat El Kabar. Serinlik onu kendine getirmişti. Yürüyüp en yakınındaki müridine bir tokat çarptı.
“Niye durdurmadınız ulan beni!”
Ve anladı müritler her şeyi. Öylesine bir aydınlandılar ki, kendilerini tutamıyor, çevrelerinde koşuşturan polisleri takmadan yerlere işiyorlardı…

Hiç yorum yok: